A Milli Futbol Takımı dün akşam İspanya’yı Konya’da ağırladı.
Konyalı olarak maçı statta izlememek olmazdı.
İlk defa milli takımın maçını statta izleyecek 11 yaşındaki kızımla birlikte tribünde yerimizi aldık.
Maç öncesi yaşadığımız coşku daha maçın 6’ıncı dakikasında Pedri’nin attığı gol ile yerini belirsizliğe bıraktı, 22’inci ve 45+1’inci dakikalarda Merino’nun attığı gollerle ise söndü.
İkinci yarıda da yediğimiz 3 golle yaşadığımız 6-0’lık tarihi İspanya hezimetinin ardından stattaki diğer 42 bin kişi gibi, 2026 Fifa Dünya Kupası’na katılma ümidini yitirmiş bir şekilde evimizin yolunu tuttuk.
Maç ile ilgili söylenecek çok şey var. Özellikle futbolcuların ruhsuz ve isteksiz görünen oyunu, İspanya’nın daha maçın ilk saniyesinden itibaren maça damga vuran ciddiyeti ve hırsı.
Milli takımda torpil
Ama bugün konumuz oynanan karşılaşma değil, Türkiye’de her alanda olduğu gibi milli takımda da var olan torpil.
Teknik Direktörümüz Vincenza Montella’nın bana göre “torpil” nedeniyle yanlış kadro seçimi ve ilk 11 tercihleri.
İstanbul’un bir kulübünde forma giyen futbolculara tanınan ayrıcalık.
Hakedip de İstanbul’da ya da Karadeniz’de bir futbol kulübünde oynamadığı için milli takıma çağrılmayan futbolcular, örneğin Konyasporlu Adil.
Forma adil dağıtılmıyor
Kadroya çağrılan futbolcular ve ilk 11 dizilişi, Montella’nın formayı adil dağıtmadığının ve milli takımda torpil olduğunun bir göstergesi.
İlk 11’de başlayan futbolcuların seçimi, başta İstanbul’un bir kulübünü tatmin etmek için, yanında da diğer İstanbul kulübünü kızdırmamak için yapıldığı izlenimi veriyor.
Özellikle İngiltere, Almanya ve Portekiz’de top koşturup ilk 11’de yer bulamayan oyuncular bu izlenimimi destekliyor.
Bunun yanında Anadolu kulüplerinde top koşturup, bir türlü milli takıma seçilemeyen futbolcular. Örneğin, Konyaspor’u sırtlayan ve çalışkanlığıyla takdir toplayan Adil neden milli takıma çağrılmadı? Rizespor’da oynayan Samet kadar hak etmiyor mu milli formayı?
Salih Özcan ve Orkun Kökçü’nün, İsmail Yüksek’ten neyi eksik?
Ferdi Kadıoğlu’nun suçu ne? Eren Elmalı, Ferdi’den daha mı iyi futbolcu?
Yunus Akgün ve Oğuz Aydın, dün akşamki maçta ne yaptı?
Altay Bayındır ile Mert Günok, İspanya karşısında 6 gol yiyen Uğurcan’dan daha mı fazla gol yerdi?
Sorular çok ama cevaplar hep aynı: Torpil
Rahmetli Ozan Arif’in de dediği gibi, “Şu iki şey yıktı bizi, biri rüşvet, biri torpil.”
Kadroyu ve ilk 11’i Montella mı seçiyor?
Bazı kulüpler ve menajerler oyuncu parlatıp, yüksek meblağlar kazanmak için milli takımı heba ediyor.
Haksızlıkların eksik olmadığı ülke futbolu yerlerde sürünürken, Montella saha kenarından, vatandaş ise ekrandan izliyor.
Montella’nın kadro seçimi ve ilk 11 dizilişinde ne kadar söz sahibi olduğu konusunda kararsızım.
Montella’nın futbolcuları İspanya maçına hazırlayamadığını da dün akşam yaşadığımız tarihi hezimet ile tüm dünya gördü.
Yeniden yapılanma şart
Türk futbolunun başarıya ulaşması için, Montella ile yolların ayrılıp, kimsenin söz geçiremeyeceği ve genç milli takımlardan başlayıp, a milli takıma kadar kendi ekibini kurup, Türk futbolunu yeniden inşa edecek, sadece bir teknik direktör değil futbol aklıyla çalışılması gerekiyor.
Genç milli takımların İstanbul kulüplerinin eski futbolcularına iş kapısı olması da ancak böylelikle engellenmiş olur.
